Nihayet İzmir 9 Eylül 1922 günü “FETH” edilir!
İttihat ve Terakki’nin Aydın, Menteşe, Saruhan vilayetleri sorumlusu Celal Bayar şöyle devam eder anılarında:“Bu mücadele bir şehri (İzmir) kurtarmak savaşı değildi… ticareti reayanın (Hıristiyan uyrukların) … elinden kurtarmak savaşı idi. Tedbirler soyut askerî ve idarî alanda kalmış olsaydı, istenen amaç asla gerçekleşmeyecekti… Gâvur İzmir’in Türkleştirilmesinde bu hareket, idarî egemenliğe rağmen, bir toprağa gerçekten sahip olmanın anlamını bizlere ancak bugün anlatabiliyor.”
Cumhuriyet’in “Üçüncü Adam”ı, üçüncü cumhurbaşkanı İzmir’i “kurtarmak” diye bir derdimiz yoktu diyor açıkça!
Evet, İstanbul gibi İzmir de “feth” edilmiştir, ama iki “fetih” arasında sadece beş yüz yıllık zaman farkı değil, dağlar kadar nitelik ve nicelik farkı vardır:
İstanbul’un fethedene “Fatih” denir de, İzmir’e girenlere ise “Kurtarıcı” denir. Haksızlık değil mi bu?!
İstanbul fethedildikten sonra şehirdeki Rum ve Ermeni milleti varlığını sürdürür. Sultan Mehmet’in Bizans Patriği’ne hitaben;“Sana ve arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki, bugünden itibaren ne hayatınız ve ne de hürriyetiniz hususunda benim gazabımdan korkunuz”dediği rivayet olunur.
Oysa, İzmir’in “fethi”nden sonra İzmir’de Osmanlı vatandaşı Rum ve Ermeni bırakılmaz. Rumların “metropoliti”i Hirisostomos “linç” edilir.
Sur içindeki Bizans askerleri ve İstanbul halkı sur dışındaki Osmanlı’ya elli üç gün direnir.
İzmir’in surları yoktur, 9 Eylül günü İzmir’de Yunan askeri de yoktur. Her dilden ve dinden İzmirli, şehre giren orduya direnmez.
İstanbul’un fethinde gemiler önemlidir. Gemilerin karadan Haliç’e indirildiği söylenir…
İzmir’in fethinde de “gemi”ler önemlidir. Körfez’de yirmi kadar İtilaf Devletleri “savaş gemisi” vardır. Bu “emperyalist” gemilerinin toplarına rağmen (!), yalınkılıç bir süvari birliği ile şehir “kolayca” fethedilir!
İstanbul’un fethi sırasında Avrupalı Katolikler şehir halkının yardımına gelir.
İzmir’in fethinde Avrupalı ve Amerikalı “emperyalist”ler olan biteni gemilerinden seyrederler. İzmir yanarken güverteye kurulup fotoğraf çeken, filme alanlar bile vardır!
İstanbul’un fethinde göğüs göğse çarpışmalar sonunda Haliç’e dökülen Bizans askerleri belki vardır!!!
İzmir’de “denize dökülen Yunan askeri” yoktur. Kadın, çocuk ve yaşlı Hıristiyan Osmanlı vatandaşları vardır. Rıhtım’da sıkışanlardan, alabora olmuş aşırı yüklü teknelerden denize düşen kadın, çocuk ve yaşlılar vardır.
O insanları “denize dökmek” ile övünmek düpedüz barbarlıktır! Yunan askeri olsa bile, askerlik mesleği açısından suçtur, barbarlıktır! İzmir’in fethinde “emperyalist” ülke pasaportu taşıyanların pek kılına dokunulmaz.
İstanbul beş yüz altmış senedir “Türk-İslam” egemenliğindedir.
İzmir on gün “Türk-İslam” egemenliğinde kalır! On gün sonra yanar, biter, kül olur.
On günlük “fetih”e fetih denir mi?
Peki, on gün sonra “yanan-yıkılan” Güzel İzmir’i “kurtardık” denebilir mi?
Sahi, 9 Eylül 1922 ve ertesinde İzmir’e yapılanlara “ne demeli”?
Degerli abim, sen vicdanli bir tarih arastirmacisi olarak bu sonuclari bulup bizlere sunuyorsun. insanlik adina cok kiymetli bilgileri gün isigina herseye ragmen cikarmaktan bikmadan usunmadan devam etmektesin. Kendi adima cok tesekkür ediyorum. Bende bu sehrin evladiyim 13 yilligina uzaklara sürüldügümde hasretimi anlatamam. izmir sevmekten ziyade asik olunacak bir sehir, asklarini burada yasayanlar icinde bir ayri yeri oldugunu düsünüyorum. Savaslar tarihsel ve sosyal sartlarin sistem tarafindan olusturuldugu kanli bir eylemdir. Burada her zaman mazlumlar yara alir, özellikle cocuklar vede Kadinlar. Savassiz sömürüsüz bir dünya özlemi duyan herkesin savas veya zaferlerden kendinde kutlama zevkini duymasi absurd birsey. Türkiyenin en eski partisinin tezgahindan gecmis yillarini baris ve sosyalizm mücadelesine vermis hatta TC. nin zindanlarinda cile cekmis eski yoldaslarimi milliyetcilerle birlikte Zafer naralari atmalarini anlamakta zorlaniyorum. Burada sunuda tesbit edersen cok memnun olacagim, TKP kadrolarinin cogu niye Komünist olamadi? Ulusalciligin bataginda nasil komünist olunur? vah vah cok yazik diyorum. terziahmet den selamlar
BeğenLiked by 1 kişi