GİRİŞ
Dünya değişiyor. Dünya’da değişim yalnızca toplumsal, siyasal ve ekonomik alanlarda değil. Jeojik, morfolojik, ekolojik ve öteki tüm alanlarıyla yerküre büyük değişimler yaşıyor. Bu genellik içinde değerlendirildiğinde, dünyanın değişim dışında kalan hiçbir köşesi ve hiçbir üyesi yok.
“Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, her şey değişir” rahatlığıyla karşılanamayacak değişimlerdir bunlar. Toplumsal ve siyasal planda kimi olumlu ön adımlar gözleniyorsa da, günümüzde belirleyici olan canlılar dünyasını tehdit eden olumsuzluklardır.
“İlk defa yirminci yüzyılın ortalarında insanoğlu bu gezegene uzaydan bakmıştır. Belki de tarihçiler ilerde, bu bakışın düşünce üzerinde yaptığı etkileri, onaltıncı yüzyılda Copernicus’un dünyayı evrenin merkezi olmaktan çıkaran, insanoğlunun kendi gözündeki imajını altüst eden devriminden daha önemli bulacaktır. Uzaydan baktığında insan, karşısında küçücük, kolayca incinebilecek bir top görmektedir. Bu top üzerinde egemen olan unsurun da insan faaliyetleri ve çabalan değil, bulutların, okyanusların, bitki örtülerinin ve toprakların düzeni olduğunu görmektedir. …(1)
İşte bu düzen ve yalnızca toplumsal bir varlık değil, aynı zamanda ve öncelikle doğal bir varlık olan insan bozuluyor. Dünya düzenindeki bozukluk, hiçbir toplumsal düzen bozukluğuyla kıyaslanamayacak boyuttadır ve dönüşü olmayan sonuçlara gebedir.
Dünyasal düzendeki somut bozukluklar, olumsuz gidişler nelerdir?… (devam edecek)
Dip not:
(1) “Ortak Geleceğimiz”, Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu (Brundlant Raporu) s.21)