“Gece ile korku ve dehşetin kavga ettiği, sırtlanların sıçradığı bir yerde, ölümün yeraltı mahzen ve mağaralarına benzeyen karanlık bir yolda idi ki, ey ilahi yolcu,.. layemut (ölümsüz) şairi gördün; adımlarını takip ederek aradığın bir yere, Hakk’ın ve hakikatin saltanat sürdüğü bir diyara geldin; kendini korkunç ve esrarlı bir büyük kapının önünde buldun. Bu… : “Ümidi, korkuyu bırak; öyle gir!” sesleri gelen Rabbin adalet kapısıydı…”

Gece, alevler ve deli dalgalar…  Kordon’a aç sefil yığılmış “cehennem”in kapısındaki korkunç kalabalık. Ümitleri de, korkuları da kalmamış, çünkü onlar zaten cehennem ateşi içindeler!

“Sen bize o günahkârları naklettin ki bunlar birbirlerine karşı yabancı ve anlaşılmaz dillerle, kudurmuş gibi uluyan çılgın seslerle bağırırlarmış; kendilerini doğuran ninelere, besleyen topraklara, terbiye ve ıslah etmeyen insanlara, iğfal ve teşvik eden ihtiraslara beddualar ederlermiş; bütün dünyalara, bütün asırlara, bütün nesillere, bütün nesillerin nesillerine lanetler yağdırırlarmış ve senin cehennemin duvarlarını, göklerini feryat ve figanlarla doldururlarmış.”

“Söyle, bana haber ver ey Dante, ey ilahi şair ki bunlar da benim memleketime ateş ve demir getirenler gibi ayaklarının bastığı yerlerde harabeler, kuvvetten başka hak, hileden başka siyaset, zulümden başka kanun, tahakkümden (zorbalıktan) başka saltanat tanımazlar mı imişler?.. “

İzmir’e ateş düşmüştür. İzmir dört günde harabeye dönmüştür. İzmir “kurtulmuş”tur! İzmir’de güç sahipleri kimlerdir? Yangın başladığında Yunan Yüksek Komiseri Stergiadis İzmir’i terk edeli bir hafta, Metropolit Hrisostomos linç edileli geçen zaman üç gündür.

“Dante, Dante! Mezarından çık! Benim memleketime de gel! Sen burada benim de yalnız surları, hisarları değil, mabetleri, türbeleri de tutuşturulan; yalnız dirilerin etleri değil ölülerinin kemikleri de yakılan beldelerime bak!.. Ondan sonra ey aziz şair; ey sazının hürriyet ve adalet sesleriyle haksızlıkları, fenalıkları telin eden büyük muganni; ey dehasının kıvılcımlı yıldızı esrarın kara gölgelerini delen semanın çocuğu! Ey demir asasıyla cehennem yollarında dolaşan ilahi yolcu! Evet ondan sonra, bana Muhammed’imin cehennemine inanmayanlara o tunç sesinle haykır, o layemut dilinle söyle, haber ver o şerir (kötülük eden) ve caniler de bu kadar büyük cürüm işlemişler midir?..”

Dante’nin “cehennemlik”leri, başyazarın şehrine edilen kötülükten daha büyüğünü yapmış olamazlar…

Muhammed’in cehennemine inanır görünüp de inanmayanların Osmanlı vatandaşlarına ve İzmir’e yaptıkları Dante’nin ceheneminde olanlarla ve başka hiçbir kötülükle kıyaslanamaz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s