Önceki gün Ayan’da yine hararetli bir oturum yapılmış. Çürüksulu Mahmut Paşa (1) ile eski (Ayan) başkan Rıfat Bey (2) haklarında soruşturma, tutuklama yapıldığından dolayı Ayan’ın durumu kurtarması yolunda sözler etmişler. Ayan’dan bu iki zatın bu talebini pek garip gördük.

Çürüksulu Mahmut Paşa takip edilmiş. Ne çıkar? Damat Salih Paşa (3) da idam edilmişti. Rıfat Bey tutuklanmış. Gerçekten mantıksızca bir hareketti. Tutuklananların bir çoğu hakkında ne yapıldı?.. Hiç. Bir gereklilik görülüp tutuklananlar aylarca özgürlüklerinden yoksun bırakılanlar, aylarca hapsedildiler, bir sonuç alınmadı.

Rıfat Bey’i rahatsız bulunmaları nedeniyle Gümüşsuyu Hastanesi’nde tutuklu bulundukları zaman görmüş ve onurlanmıştık. Rıfat Bey ta o zaman o gür sesiyle tutukluluğu hakkında haklı olarak şikayet ediyordu. Kendilerine tam bir incelikle Abdülhamit Zehravi Efendi’nin uğradığı davranışı hatırlatarak:

  • Beyefendi hazretleri, bu gür sesinizi o zaman da Ayan kürsüsünde duymak isterdik. Sürgüne gönderilmiş bulunan vatan çocuklarına ne güzel yansıyacaktı.

Rıfat Bey gerekli açıklamayı yaptılar.

Tekrar ediyoruz. Rıfat Bey’e gelinceye kadar soruşturmayı, tutuklamayı ve cezalandırmayı hak eden kimler yoktu?

Çürüksulu Mahmut Paşa’ya gelince burada öyle düşünmüyoruz. Mahmut Paşa bu memleketin uğradığı felaketlerin hepsinde yer alan kişidir.

Silah bırakışmasından sonra …sansür… yapılamayan uygulamalar bugünkü durumu doğuran biricik nedendir. Milletin arasındaki ayrılık ve bozuşma, yazık ki bu sorun açıkça ortaya konulmadıkça sonsuza kadar devam edecektir.

Böyle yapılmamış olsaydı da silah bırakılması anlaşmasında memleketi bu felakete sürükleyenler, tehcirciler, topluca öldürenler cezalandırılmış olsalardı, ortada ne ayrılık, ne gayrılık kalırdı.

Memlekete edilecek hizmetten başka büyük yarar sağlayacak olan bu uygulamaların yapılmamasına binlerce lanet…

Rıfat Bey’in ya da falan beyin maruz kaldıkları uygulama acıdır. Bizce hatta gereksizdir. Fakat hasta oldukları zaman bir hastaneye nakledildiler.

Yedi sene on parasız aç bilaç sürgün yerlerinde sürünen bir genç, hem de felaketzede bir genç kendilerini hastanede ziyaret ve teselli eylediler. Bu da o âlemi birdenbire tahfif edecek bir amel olmaz mı? Rıfat Bey, masumluk ((iddia) etmişler. Demek bir yargılamadan geçmişler…

O yargılamayı, bir suçsuzluk kararı verebilecek bir doğal olarak sanık haklarına eriştirecek bir yargılamayı bu memleket on bir senedir arıyordu.

Tekrar tekrar yazdık. Tutuklamalar gayet mantıksızca yapıldı. Tutuklanmaları, cezalandırılmaları gerekli olanlar ellerini kollarını sallaya sallaya gezdiler. Tutuklanmamaları gerekenler aylarca hapishanelerde alıkonuldu.

Sonunda aklanacak olduktan sonra bu kadar sıkıntıya katlanmak neden?

Özellikle memleketin gerek içerdeki durumu gerek dışarıdaki durumu hızlı ve şiddetle hareket ettirmeyi gerektiriyordu. Bu hız ve şiddet yerinde kullanılmak koşuluyla yararlı ve gerekliydi. Yapılmadı. Geçen bakanlar kurullarının hiçbirisi yapmadı ve bugün bu hastalık artık müzminleşmiş ve kangren olmuştur.

Sansür … bunu beklemekte haklıydı. Ortada ezilen şahsımızdan çok memleketti. Silah bırakılmasından sonra bu kolaylıkla yapılabilirdi.

Suçları derece derece ayırdıktan sonra bu suçlarla ilişkisi olanların cezalandırılması kalıyordu. Yapılmadı ve yapılmaması dolayısıyla siyasi durumumuz günden güne fenalaştı. Zavallı millet … sansür … on senedir yapılan kötülüklere zorla karıştırıldı. Uygar dünya karşısında bütün memleket utanır oldu.

Bir paragraf sansür

Mahmut Paşa’nın Ayan Meclisi’nde adli ve yasal bir uygulama yapamaması kendisi için hiç hayırlı değildir. Canavarların idam kararlarında imzası, ilanı harp eden komitelerde koltuğu olan bir kişi yasa ve adalet devrinde ortada mı gezer?

Eski bakanlar kurulunun mantıksızlığına bakmalı ki Rıfat Bey tutuklanıyorken Mahmut Paşa da bakanlar kurulunda görevlendiriliyordu.

Dünkü celsede Ayan’dan bazısının durumlarını bir an önce sağlamlaştırmak arzusuyla yaptıkları çalışmalara hayret ettik. Özel bir yasa maddesiyle sorumluluktan kurtulmak istiyorlarsa bu olamaz.

Son olarak Fransız ayanından biri de uzun süre yargılanmış ve bir … eylemişti. Yalnız ortada suç vardı.

Özellikle az çok İttihatçılara bulaşmış olanların olgun bir ahlakla bu istekte bulunmaları usuldendir.

Yoksa İttihat ve Terakki ne suretle olursa duruma hakim olduğu gün karşısında olanları, Ayan üyesi değil daha yüksek yerlerde olsa (bile) ipe çekmekte tereddüt etmez.

O zaman da Çürüksulu Paşa eski alışkanlığıyla o idam kararına koşa koşa imza atar.

Mahmut Paşa, hakkında yapılan normal soruşturmayı affetmezler. Rifat Bey çoktan helal ediyor.

Bize ve millete gelince: Hakkımızın alınacağı bir günün sonunda geleceğine o kadar emin bulunuyoruz ki hiçbir zaman (hakkımızı) helal etmeyiz.

Refii Cevat, 28 Kanunusani (10 Şubat) 1920 Alemdar.

  • Çürüksulu Mahmud Paşa (1865 – 31 Temmuz 1931). 1909’da, Osmanlı Ordusu’nun Alman Genelkurmayı nezaretindeki modernizasyonunda görev aldı. Balkan Savaşı’na Ferik rütbesiyle katıldı. 1913 yılında kurulan, Sait Halim Paşa liderliğindeki İttihat ve Terakki hükümetinde Harbiye Nazırı vekili ve Nafia (Bayındırlık) Nazırı olarak görev aldı. Talat Paşa kabinesinde Bahriye Nazırı oldu. 1918 yılında padişah tarafından Meclis-i Ayan azası olarak atandı. I. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan barış hazırlıkları komisyonunu yönetti.. 22 Mart 1920 tarihinde İngiliz işgal gücü tarafından “İttihatçı” olarak tanınan diğer siyasilerle birlikte Malta’ya sürgüne gönderildi. 1921 yılında serbest bırakıldı ve İstanbul’a döndü.
  • Menemenlizade Rıfat Bey. (1856-1935). 1873’te Şûrâyı Devlet Kaleminde çalışmaya başladı ve çeşitli yerlerde defterdarlık görevlerinde bulundu. 1909’da Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde Maliye Nazırlığı’na getirildi. 31 Mart Vak’ası sonrası kabinenin istifa etmesiyle görevi sona erdi.18 Nisan 1909’da Mehmet Rifat Bey ikinci kez Maliye Nazırı oldu. 13 Haziran 1909’da Maliye Nazırlığı görevinden istifa eden Mehmet Rifat Bey’in yerine Mehmet Cavit Bey Maliye Nazırı oldu. 1913’te gerçekleşen Babıâli Baskını sonrası istifa eden Kâmil Paşa Hükümeti yerine kurulan Mahmut Şevket Paşa Hükümeti’nde Maliye Nazırı olarak oldu. Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesinin ardından Said Halim Paşa’nın kurduğu (5 Haziran 1913) hükümette dördüncü defa Maliye Nazırı oldu. 14 Mart 1914’te Meclisi Âyân üyeliğine atandı. Mart ayı içerisinde Âyân Reisi Küçük Said Paşa’nın ölümünün ardından Meclisi Âyân Reisliğine seçildi. Mütareke sürecinde (1919) birçok nazır ve İttihat ve Terakki üyeleriyle birlikte tutuklanarak Divanı Harpte yargılandı. Mehmet Rifat Bey koyu bir İttihat ve Terakki taraftarı olarak bilinir.
  • Damat Salih Paşa, Mahmud Şevket Paşa’nın 1913’ün 11 Haziran’ında Divanyolu’nda bir suikaste uğramasıyla başladı ve hemen arkasından bir tutuklama furyası geldi. Tutuklananlar arasında İttihad ve Terakki’nin muhalifi olan Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin liderlerinden Salih Paşa da vardı. Paşa, sarayın damadı olarak anılır.

not: Refii Cevad 1890 Şam doğumludur. Galatasaray lisesi mezunudur. 1909’da Alemdar gazetesini çıkartır.1914-1918 yılları arasında İttihatçılar tarafından Sinop, Çorum ve Konya’ya sürülür. İttihatçılar ve Ankara aleyhindeki yazılarından dolayı “Yüzellilikler Listesi”ne alınır (1922) ve  yurt dışına sürülür, ancak 1938’de “af”la döner. Yeni Sabah gazetesinden sonra köşe yazarlığına 1953’ten itibaren Milliyet’te devam etmiş, 1968de vefat etmiştir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s