Şimdiki bunalımın ilk günlerinden hatta ilk alametlerinden beri bu sütunlarda ısrarla müdafaa ettiğimiz kabullerin harbin çıkmasının muhakkak geciktirilmesi lazım geleceğine dair olan kısmının, evvelki gün geç vakit gelen haberlerle incelenmesi ve doğrulanmasının gerçekleşmiş olduğuna okuyucularımız dikkat etmişlerdir. Bugün artık harp çıkmış, bütün Avrupa, kırk seneden beri pek az düştüğü büyük ve müthiş bunalımlardan birine daha dahil olmuştur.

Harbi Umumi tehlikesinin ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağına dair henüz hiçbir açıklık seçiklik alameti görünmediği için Avusturya-Sırbistan münasebetine dair düne kadar yaşadığımız kötü günler ve tereddüt bugün başka ve elbette daha mühim bir bakımdan hala devam ediyor demektir.

Sir Edward Grey (1), Avam Kamarası’nda açıklamada bulunurken: “Eğer harbi mahalli bir halde bırakmak kabil olmazsa Avrupa şimdiye kadar dünya tarihinin hiçbir zaman kaydetmemiş olduğu bir felakete maruz kalacaktır.” Sözlerini söylemiş; şu olumsuz günlerde büyük devletler idarecileri arasında Sör Edward Grey’in bu sözlerinden başka hiçbirisi işitilmemiş olduğu için devletlerin ne düşündükleri hakkında bir fikir edinmek kabil değildir. İngiltere hariciye nazırının bu sözleri de herkesin bildiğini tekrar etmekten başka bir mana ifade etmiyor. Arada şu fark ile ki herkesin korktuğu büyük ve müthiş karışıklıktaki dehşet derecesnin diplomatlarca da tasdik ve teslim edilmesidir. Bu günlük bu da bir teselli!

Yarın ne olacak? Dünyada şimdiye kadar bu kadar meçhuller ve sırlar ile dolu bir “yarın” daha bulunduğu belki de vaki olmuş değildir. Yarının ne olacağını bilemezsen de bu müthiş gelecek günün diplomatların elinde olduğunu pek güzel anlarız. Avrupa diplomasisi ise, bir iki gündür gelen telgrafların haber verdikleri üzere, bütün sürat ve gayretle faaliyet halindedir.

Siyasi faaliyet nasıl başladı ve nasıl bir yol takip ediyor? Avusturya’nın ültimatomu üzerine ilk siyası tespit Rusya’nın karşı ültimatomunun kırk sekiz saat daha uzatılması ricasıyla başlamıştı. Davanın mahiyetinde doğrudan doğruya alakadar olmayan bu tespit her ne kadar Avusturya’ca resmen kabul edildiyse de faaliyette Rusya’nın memnun edildiği de aşikârdır. İkinci tespit Almanya tarafından yapıldı: Almanya büyük devletler nezdinde bulunan elçileriyle yaptığı bildirimde kendisinin Avusturya’nın taleplerini haklı bulduğunu beyan ve icabında müttefiklere karşı ifasını taahhüt ettiği ve bu görevine sadık kalacağını ilave ediyordu. Gerçi Almanya’nın bu tespiti bazı topluluklarda kötüye yormaya sebep olmuşsa da esasen dava ile doğrudan doğruya alakadar olmayan bu tespit de yarı resmi Alman yayın organlarının verdikleri nazik cevaplarla ortadan çekildi. Üçüncü tespit de İngiltere tarafından geldi. İngiltere Avrupa’yı bir dünya savaşı felaketinden korumak için Balkan muharebesinde olduğu gibi Londra bir elçiler konferansı toplamanın uygun görülüp görülmeyeceğini büyük devletlerin kabinelerinden öğrenmeye çalışıyordu; henüz bu meseleye dair büyük devletlerin verdikleri cevaplar hakkında ciddi bir bilgi yoktur. Her ne kadar bazı gazeteler bunun kabul edilmediğine ve muhalefetin de bilhassa Berlin’den geldiğine dair bazı havadisler vermişlerse de bunlara henüz ciddi ve kesin gözüyle bakmak caiz olmaz.

Bütün bu kargaşalık arasında memnuniyete neden olan yegane nokta ise ne Almanya’nın, ne Rusya’nın, ne de çeşitli büyük devletlerin henüz ordularını seferber hale getirmek için kesin bir karar verdiklerine dair hiçbir ciddi haber gelmemiş olmasıdır. Şu halde diplomasi için henüz faaliyet sahası kapanmamış, dolayısıyla ümitler mahvolmamıştır.

Avrupa’nın maruz bulunduğu hakiki güçlükler vahimdir; iki devletin heyeti, bazı uygulamalarındaki en mühim uzaklık itibariyle karşı karşıya kalmış bulunuyor. Bu öyle bir vaziyettir ki eğer bir taraf diğer tarafı kesin olarak mağlup edeceğinden emin olsaydı çoktan dünya harbi genele yayılmış bulunurdu. Bereket versin ki İtilaf ve İttifak heyetleri adeta denk kuvvetler ve denk ihtimallerle karşı karşıya durmuş, pek ağır mesuliyetler taşıyan bir yükün altına girmekten kaçınıyorlar. Şu anda harbin önüne geçen kuvvet, yalnız bu kuvvetlerin mukayesesi neticesinde meydana çıkan şüphe ve tereddüttür. Eğer bugünkü buhranı hissiyat, vaatler, iyilik gibi şeylerle halletmek lazım gelseydi mutlak netice, genel bir harp olmak lazım gelirdi, fakat mademki siyasette egemen olan iyiliğin kuvveti değil hesaptır; o halde hesap ile hislerin bu gereksiz coşkunluklarını durdurabilecek çareler bulmak da olmaz değildir.

Diplomatlar şimdiye kadar hisle çözülmesi pek imkansız görülmüş meseleleri hesapla ve bilhassa onların kelimeler ve şekil üzerinde oynayan “formül”leri ile pek kolay halletmişlerdir. Binaenaleyh İngiltere’nin konferans meselesini ileri atmış olmasına pek umursamaz ve şüpheli bir nazarla bakmamalıdır. Diplomatlar bazen biraz da şair olurlar: Durumun hakikati ile en olmaz şeyleri bazen hayallerinin kuvveti sayesinde iki kelime, iki cümle, iki hareketle o kadar  kolay bir araya getirirler ki hatta buna kendileri bile şaşarlar.

Eğer bugünkü muhafazakâr diplomatlar bir masa etrafında, hep bir arada toplanıp konuşmaya başlayacak olurlarsa işte bunun neticesinde barşın sağlanması pek mümkündür. Bizce İngiltere teklifinin her tarafta reddedildiğini kabul etmek doğru değildir. Eğer, “Tan”ın dediği gibi –yalnız biz buna Rusya’yı da ilave ederek söyleyeceğiz- ne Almanya, ne de Rusya mutlaka harp etmek istemiyorlarsa bugün yarın ya Sir Edward Grey’in, yahut diğer bir büyük devletin diplomatının teşebbüsü neticesinde böyle konferans şeklinde bir diplomatlar toplantısı yapılması pek muhtemeldir; bu gibi meselelerde açıklamalar kesin olarak değerlendirilemez; lâkin onu tamamlayalım ki Doğu ve Balkanlar’a ait olan bütün meselelerin zaten “birlikte” hal edilmesi Avrupa siyasetinin en eski bir ananesidir.

Tanin, imzasız başyazı, 30 Temmuz 1914

foto: Ressam Peter Howson, “Serebrenitska”

(1) 1905’ten 1916 yılına kadar İngiltere Dışişleri Bakanı.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s