Ankara’da Millet Meclisi (BMM), yani “Kurucu Meclis”, “Gazi Meclis” yani, 14 Eylül 1922 günü “Ermeni malları”nı dördüncü madde olarak gündeme alır!

Gazianteb Mebusu Ali Cenanı Bey, “Ahar mahallere (başka yerlere) nakledilmiş eşhasın (kişilerin) tasfiyeye tâbi tutulan emvali (malları) hakkındaki 8 Kânunsani 1336 (Ocak 1920) tarihli kararnamenin reddedilmesi”ne dair bir önerge verir.

Nereden çıktı şimdi bu “Ermeni malları” meselesi?

Konu naziktir, maliye bakanının önerisi ile “gizli oturum”a geçilir ve İlk sözü maliye Bakanı Hasan Fehmi Bey (Gümüşhane) alır(Sadeleştirerek aktarıyorum) :

“Dünya Savaşı içinde yapılan tehcire ait bazı kararnameler vardı. Gerek o kararnamenin yürürlükten kaldırılması ve gerekse tehcir edilen kişilerin temizlenen (tasfiye edilen) taşınır ve taşınmaz mallarına ve tehcir uygulanan kişilere devlet adına tazminat ödenmesine ilişkin… 8 Ocak1920 tarihinde bir kararname yayınlanmıştı. Onun yürürlükten kaldırılma zamanı gelmiştir… Bu yasa üzülerek belirteyim ki bugüne kadar yasalarımız arasında var olageldi…”

Kaldırılıp atılacak” olan, 18 Aralık 1918 tarihli “Sevk Edilen Ermeni ve Rumların Geri Dönüşlerinde Mal ve Emlâkinin İadesi Kanunu”dur ve “kurtuluş savaşı” veren Meclis, Vahdettin’in imzasını taşıyan bu kanunu aynen (!) kabul etmiştir. Şimdi “zafer” yakınlaşmıştır ve telaşa sebep olan bu “sorun” halledilmelidir. Bakan devam eder:

 “[İtilâf Devletleri –tu]  Azınlıklar meselesi konu olduğu zaman; bu mesele hakkında kabul ettiğiniz ve bugüne kadar uyguladığınız kararları yine uygulayın, başka bir şey istemiyoruz derlerse, buna karşı sanırım ki vereceğimiz hiçbir cevap kalmaz… Meselâ her hangi bir biçimde Müslümanların üstüne geçmiş olan mal ve mülkleri de yargılamasız sahip olana veriyor ve bu yasa uyarınca doğacak maddi ve manevi bütün mali sorumluluğu da [devlet –tu] ödemek zorunda kalıyor. Bu kararların bir kısmı uygulandı, bir kısmı uygulanmadı. Fakat yasa hükmü geçerlidir. Onun için bu hükümlerin bir an önce reddedilmesi gerekir. Yine bu yasa gereğince ‘mirasçısı kalmamış’ kuralı dahi kabul olunmayarak tehcir edilenlerden soyu tükenmiş olanların mal ve mülkleri cemaate veriliyor.”

Bakan “soyu tükenmiş olanlar” diyor. Bu ne demek oluyor?

 “Onun için şimdiye kadar ne olmuşsa olmuştur. Fakat hiç olmazsa hakkımızda barış ciddi olarak konu edilmezden önce bu yasayı özümüzden atalım…. Şunu da arz edeyim ki, bu kararnamenin uygulanışı, yasada bulunan hükümlerin onda biridir. Yani birçok maddesi uygulanmamıştır. Fakat bu kararname yasa olarak var oldukça, doğal olarak kararlarını da bize uygulattırırlar. Onun için bu kararların bir an önce reddi gerekir.”

Bakanın ağzından dökülen bu “itiraflar” birer belge değil midir? “Gazi Meclis” bile, “Kurtuluş Savaşı” boyunca soykırımı kabul etmemiş midir?

(1)          Bu görüşmelerin tamamı için, bkz. T. B. M, M. ZABIT CERİDESİ, Yüz ikinci İçtima, 14.9.1922 ve T. B. M. M. Gizli Celse Zabıtları, 14 Eylül 1338 (1922), s.768.

(devamı var)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s